Saturday, May 22, 2010

Day 2

Day 2 oldu bile. Gayet buzzzzz gibi bir Londra aksaminda, gunler sayili olunca havayi 20 derece daha sicak varsayip o sokak senin bu cadde benim seklinde takilmaya devam ediyoruz. Bu resimlerde guluyorum ama aslinda sabah merdivenlerden asagi ucup popomun ustunde buldum kendimi. Bu sayede de kardesin kalbine nasil inme indirebilirim ogrenmis oldum!!!


Central London
Piccadilly Circus ve civarinda tacky, turistik hediyelik esya ve aktivite galore seklinde takildigimiz bir gun, daha dogrusu ben isten ciktiktan sonra kardes ile bulustugumuz bir aksam ve resimler efem.

Mekanda kimse seni tanimayinca her turlu turistik sacmaligi yapmakta da ozgur oluyorsun!! Good goin', Sis.
Kocacigima bir mug??
Yoksa bir double-decker'i daha cok mu tercih ederdi?
Tamam buldum! Bi' adet Mini Cooper!!
Sevgili Eros! (heykel gorunmemekte) benim senden bir dilegim yok artik ama kollari acip bir derin nefes alayim...
Iddia ediyoruz, cocuklar bu dukkana bayilir ve cikmak da istemez.

Amanin kardes de Hello Kitty sevenlerdenmis!! Cigerimdenvurulmusa dondum!!!

Kermit ile 'kimin gozleri daha portlek?' yarismasinda...

Hava buzzzzzzzz gibi olunca bir kahve molasi vermek sart oluyor. Hem de saat basi! Starbuck's lar dolu olunca Costa'ya girdik. Kardese cappuccino dedigim halde 'medium' ( bucket size yani) LATTE getirdi. Porsiyonlar konusunda Amerika ile boy olcusemeseler de bu oldukca devasa bir fincan!!

Cappuccino isteyen kardese inatla (kazara) alinan bucket size latte. Bitiremedim bile!!
Londra'da Chinatown'a aslinda Chinastreet demek daha dogru olur. Gerard Street ve civarinda bir iki sokaktan ibaret bir yer. New York taki Chinatown ile karsilastirilamaz. Dolayisiyla fazla resmi cekilecek yer yok.

Bu da adini unuttugum, inanilmaz bir kokusu ve tadi olan INANILMAZ bir meyva. Ilk defa NY'da iken alip getirdigim, bir parca tadina baktiktan sonra tamamini cope attigimiz ilginc bir yiyecek!! Internette ya seversiniz ya da nefret edersinizdiye tanimlaniyor. Gercekten de oyle. Nacizane fikrim sevilemeyeceginden yana.

Gecmisi 1863'lere uzanan, dunyanin ilk yeralti rayli tren sistemi, metro da olmazsa Londra'nin isi cok zor. Ozellikle sehir merkezinin altini bir orumcek agi gibi saran metrogunde ortalama 3 milyon yolcu tasiyormus. Hat degistirmek istediginizde de bu uzun tunellerden gecmeniz gerekiyor.


Kocacigima bir adet 'kilt' mi alsam acaba? Ya da gayda??


Red district' de bile degiliz. Nedir bu kirmizi neon'lar?


Arkada hala gelmesi 14 gozle beklenen Avatar'in afisi.

Club cikislarinda- Maximus tam karsisindaydi- sabah 6 kahvaltisi yaptigimiz, genclik! gunlerimizin anilarini ve uykusuzluktan cokmus yuz ve gozlerimizi hala bagrinda tutan sevgili Burger King. Hey gidi gunler heyyyyyyyy!

No comments:

Post a Comment